DİĞER
“Melih Cevdet Anday, Çeşitlemeler ile Karacaoğlan’ın koşmasını âdeta başı sonu olmayan izlenimci bir resme dönüştürür ve boşlukları kendi imgeleriyle süsleyip ‘bir hikâyeyi’ sürdürür. Bir sorunun peşinde gibidir: Kim var imiş, biz burada yoğ iken?”
“Kavram dediğimiz şey temelde düşüncenin paketleri gibidir. Esas büyük sorun da kavramın keskin sınırlı bir anlam çerçevesi olmaması, kayganlığı, belirsizliği ve tarihsel değişime açıklığı. Bu kadar incelikleri olan ve soyutlama olmaksızın sağlıklı konuşulamayan bir şeyi nasıl konuşacağız sorusuna cevap da arıyoruz kavram incelemelerinde. Tabiri caizse burada kolektif öznenin zihninin içini görmeye çalışıyoruz.”
"Tam entelektüel otonomi ve bunun sonucu olarak gerçeğin devletten farklı kurgulanması Ali’nin devlet düşmanı haline gelmesini sağlayan temel dinamiktir. Çünkü tarihsel Türk devlet geleneği, sınırlı bir otonomi içinde, düşünürlerin ideolojik bir aparat olarak devletin istediği ölçüde bir “gerçek” resmedilmesini istemekteydi. Tam bir otonomi talep etmek kişinin ideolojik tercihlerinden ayrı olarak devlet katında bir sorundu."
Kültür savaşları ya da daha çok kullanılan tabirle kültürel iktidar, İslamcılarla sekülerler arasındaki tartışmaların başat konularından biri...
Ayşe Düzkan ve Arzu Karacanlar'la, “feminizm odaklı bir yayınevine neden ihtiyaç var”dan, yayıncılık piyasasının onları zorlayan dinamiklerine, kolektif bir yayınevi yürütmenin artı ve eksilerine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik
Bugün Rus edebiyat dünyasında, Sovyet edebiyatı eleştiriliyor ama reddedilmiyor. Gerçek şu ki 1990 sonrası oluşan edebiyat da mutluluk verici bir tablo sunmuyor
Kış Uykusu köklü bir rejim değişikliğine doğru yol alan İran toplumunda bir grup arkadaşın öyküsünü, olay örgüsüne yaslanmadan, hatırlama, hayal ve gerçekliğin belirsiz bir zeminde iç içe geçtiği bir kurguyla aktarıyor
© Tüm hakları saklıdır.